Film, bir sağlık imparatorluğu kuran ve ticari reklamlarda çiğ et yiyerek büyük kaslara sahip olan bir adamın hikayesini ele alıyor. Ancak, filmin merak uyandıran yanı, bu muazzam kasların gerçekten sadece çiğ et tüketerek mi elde edildiği sorusu üzerine kurulu. Adamın, medya ve çevresindekiler tarafından nasıl bir ikon haline geldiği, sağlıklı yaşam ve fitness dünyasındaki etkileri detaylı bir şekilde işleniyor. İmparatorluğun arkasındaki gerçekler ve bu sürecin kişisel hayatına etkileri, izleyiciyi derinden düşündürecek türden. Film, sadece kaslar ve diyet üzerine değil, aynı zamanda şöhretin ve başarının kişisel maliyeti üzerine de yoğun bir bakış atıyor. Bu karmaşık hikaye, izleyicilere sağlık ve görüntü arasındaki sınırları sorgulama fırsatı veriyor. Acaba gerçek güç ve sağlık görüntüden mi yoksa içeriden mi geliyor? Film bu soruları ele alırken, aynı zamanda sağlık endüstrisinin bazen göz ardı edilen karanlık yönlerine de ışık tutuyor.